“Cinsiyet ayrımı toplum tarafından geliştirilir ve çocuklara gizli mesajlarla empoze edilir. Anne babalar olarak bunun bilincinde olmalıyız ve çocuklarımızı önyargısız büyütmeliyiz.”
Anne babaların, çocukların cinsel rolleri nasıl algıladıkları, bunları kabullenip, bu rollere uygun nasıl davrandıklarını bilmesi, çocukların sağlıklı kimlik geliştirmesinde yardımcı olacaktır.
Pembe renkte bir elbise alınan erkek çocuğun, “Anne, ben pembe giymem” diye neden tepki gösterdiğini hiç merak ettiniz mi? Neden bunu kız çocuğu değil de, erkek çocuğu söylüyor? Pembe kız rengi mi? Peki pembenin kız rengi olduğuna kim karar verdi? Erkekler pembe giyemez diye bir kural mı var? “Bu kuralı kim koydu?” gibi birçok soru aklınızdan geçiyor olabilir.
Ünlü filozof John Locke'a göre insan zihni boş bir levha gibidir ve bu levha doğduktan sonra çevre tarafından doldurulur. Yani çocukların sosyal olarak doğuştan sıfır geldiklerini ve çevreden aldıklarıyla bilinç (kavramlar) geliştirdiklerini savunur.
Çocuklarda cinsel rol ayrımları da toplum tarafından geliştirilir. Peki, bu nasıl gelişir? İnsan sosyal bir varlıktır ve sürekli çevresiyle etkileşim içindedir. Çocuk da çevresiyle etkileşim içinde büyür ve davranışları çevresindekilerin tepkisiyle şekillenir. Çevresindeki ilk yetişkin ona bakan annesidir. Annesinin tepkisiyle doğruyu ve yanlışı öğrenir. Annesi ona ayna tutarak yaptıklarını ve hissettiklerini isimlendirir. Herşeyi onun gözüyle öğrenir.
Sonra ise diğer çevresindeki yetişkinlerin verdiği tepkilerle dünyayı algılar, çevresindeki olup bitenlere anlam vermeye çalışır. Bunu yapabilmek için çocuk, çevresindeki yetişkinlerin davranışlarını, yaklaşımlarını ve çevresindeki objeleri dikkatle inceler. Bir bütün olarak verilen gizli mesajları hemen alır. Kadın erkek rolleri de çevre tarafından bu mesajlarla verilir. Yani çocuk doğduğunda bu ayrımın farkında değildir. Yaşadığı tecrübeler, yetişkinlerin yaklaşımları ve verilen gizli ve açık mesajlarla “neyin erkek işi, neyin kadın işi olduğunu” sonradan öğrenir.
Çocuklarda kız erkek ayrımının en basit örneği, bir erkek çocuğunun “Ben erkeğim pembe giymem” demesidir. . Pembe rengin çocuklar tarafından kız rengi olarak kabullenilmesinin nedeni, toplum tarafından verilen kız erkek rollerini tanımlayan açık ve gizli mesajlardır demiştik. Peki, bu mesajları çocuk nasıl alır? Erkek çocuk pembenin kız rengi olduğu mesajlarını şu şekilde alır:
- Önce kızlar için her şeyin pembe renkte olduğunu fark eder;
- Kitaplarındaki masal kahramanı kız çocuklarının pembe rengi seçtiğini görür;
- Pembe renkte birşey seçtiğinde annesi “kız mısın sen! Başka renk seç” sözleriyle çocuk bu isteğini gerçekleştiremez;
- Çocuk pembe renkte bir şey giydiğinde ise; bu seferde arkadaşı “Aaa pembe giymiş” diye gülmeye (dalga geçmeye) başlayınca bu rengi seçtiği için utanç duymaya başlar.
Böylece çocuk, pembenin kız rengi olduğunu aldığı mesajlarla ve deneyimlerle öğrenmiş olur ve bir daha asla pembe renkte birşey seçmek istemez ve sonunda annesi pembe renkte bir şey alıldığında “Anne, ben pembe giymem” der, çünkü pembe renkte bir kazak giyerse herkesin onu kız gibi görmesinden korkar.
Pembe değil de, mavi de kız rengi olarak toplum tarafından geliştirilebilirdi. Erkek çocuğun pembe giymesi onun kız olduğunu ya da kız gibi davrandığını göstermez. Bu basit bir renk seçimidir ve çocuğun göz zevki, renk seçimi bizim tarafımızdan verilen mesajlarla belirlenmektedir. Oysa böyle mesajlar verilmese çocuk diğer renkler gibi pembe renkte de birşeyi çekinmeden almak, giymek isteyecek ve bu rengi seçtiği için utanç duymayacaktır. Bu ve buna benzer önyargılar, kalıplar, kız erkek ayrımı, kız erkek rollerin tanımı çevre tarafından yapılmakta ve çocuğa bu mesajlarla empoze edilmektedir. Buna benzer gizli mesajlar çoğaltılabilir:
- Kız çocukları bebekle, erkek çocuk arabayla oynar,
- Kız çocuğu anneye yardım eder, erkek çocuğu ev işi yapmaz,
- Kız çocukları matematikten anlamaz, erkek çocukları matematikte çok iyidir.
- Kız çocukları üzüldüğünde ağlar ama erkek çocuk ağlamaz
Çocukların biyolojik farklılığının dışındaki farklar, kalıplar, önyargılar, kız erkek rollerinin tanımları toplum tarafından geliştirilerek, kesin doğrular gibi çocuklara empoze edilmektedir. Bu doğrular toplum tarafından yani bizim tarafımızdan geliştirildiğini bilincine varmalıyız ve önce biz kendi önyargılarımızdan kurtulmalıyız. Böyle, çocuklarımızın seçimlerine saygı duyar ve kendilerini gerçekleştirmelerine izin verebiliriz. Bu bilinçle yaklaşmamız çocuğun sağlıklı bir cinsel kimlik geliştirmesine destek olacak ve kız erkek rollerini sağlık şekilde algılamasına yardımcı olacaktır.
Çocuklarınızı önyargısız büyütmeniz dileğiyle...